Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bedir Zaferi, dînî, medenî birçok neticeler vermiş- tir. İslâmiyyet’in inkişâfına mukaddime olmuştur. Çünkü İslâmiyyet’in inkişâfına çelikten bir duvar gibi gerilen Kureyş ruesâsı Bedir vakasında maktul düşmüşlerdi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i doğduğunda Ebû Leheb’in cariyesi Süveybe emzirmiştir. Efen- disine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in velâdetini beşaret ettikte Ebû Leheb de onu azad eylemişti. Ebû Leheb vefat ettikten sonra bir gece vâkıa ru’yada gör- düler. “Yâ Ebâ Leheb halin nedir?” dediler. Cevâben: – Cehennemdeyim, amma Dûşenbe (Pazartesi) geceleri geldiği zaman azâbım hafifletilir. Parmaklarımın arasını eme- rim, su çıkar onu içerim, dedi.
Ebû Leheb’in karısı Ümm-i Cemîl de Rasûlullah’a şiddet-i adâvetinden dağdan “muğaylan dikeni” ve sâir çalıları arkasın- da getirir; Rasûlullah’ın yolu üzerine saçardı. Halbuki Cenâb-ı Hakk’ın sıyanetiyle o dikenler üzerinde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz yürürken ipekten döşeme üzerinde yürür gibi yürür ve hiç bir şey tesir etmezdi.
Ebû Leheb ve karısı hakkında nazil olan Sûre-i Celile’de:
“Ebû Leheb’in nefsi helâk oldu. Ve dünyada işlediği ameli de helâk oldu. Ebû Leheb’in malı ve ameli kendinden belâyı def edemedi. Yakında alev sâhibi ateşe girer. Odun götürücü olduğu halde Ebû Leheb’in zevcesi de cehenne me dahil olur. O hatunun boynunda hurmadan yapılmış ip vardır.
Sayfa 88 - Tebet süresiKitabı okudu
Ümm’ül-Fadl ise gayrete gelip: “– Bîçâre köleyi efendisi burada yok diye dövüyorsun!” diyerek bir çadır direği ile Ebû Leheb’in başını yardı. Onun üzerine Ebû Leheb gam ve kederinden hasta oldu. Vücuduna ârız olan hastalıktan cesedi lâşe gibi o kadar fena kokar idi ki, evlâdları bile yanına yaklaşamazlardı. Nihayet “adese” denilen bir hastalıkdan vefat edip, lâşesi üç gün yabanda kaldı. Oğulları bazı siyah arabları ücretle gönderip uzaktan üzerine toprak at- mak suretiyle cenazesi ortadan kaldırılmıştır.
Reklam
Harb esirlerinin temiz elbiseleri yoktu. Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bunlara temiz elbiseler verilmesini emr etti. Fakat Hazret-i Abbas o kadar boylu poslu idi ki hiç bir kimsenin elbisesi ona uymamıştı. Abdullah ibn-i Übeyy boyca ona benzediğinden elbisesini ona vermişti. Buhâri’ye göre bu iyiliğine karşı Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de gömleğini onun ölümünde kefen olmak üzere vermişti
İşte Ahlâk-ı İslâmiyye’nin şeref ve ulviyyeti!...
Ashâb hurma ile teayyüş ederek hanelerindeki esirlere kendi ekmek ve yemeklerini verir, me’kûlât ve meşrûbatına güzel bakarlar idi. Esirler arasında bulunan Mus’ab bin Umeyr’in kardeşi Ebû Azîz diyor ki: Nezdlerinde esir bulunduğum Ensâr, yemek vakitleri gel- dikçe kendileri hurma yerler, bana da ekmek ve katık verirlerdi. Ben bu vaziyetten utanır, yemeği onlara teklif ederdim, fakat onlar kabul etmezlerdi. Çünkü Rasûl-i Ekrem onlara bize iyi bakılmasını emr etmişti.
Reklam
Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “– Şehidin Allah indinde yedi hasleti vardır: 1- Kanı ilk aktığı anda günahları mağfiret olunur, 2- Cennetteki makamını görür, 3- İman elbisesi giydirilir, 4- Yetmiş iki huri ile tezvîç edilir, 5- Kabir azâbından kurtarılır ve kıyâmet gününde büyük korkudan emîn olur, 6- Başına dünya ve dünyadakilerden kıymetli yakuttan vakar ve heybet tâcı giydirilir, 7- Ehl-i beyti ve akrabasından yetmiş kişiye şefâat eder. (Râmûzu’l- ehâdis)
Mevâhib’den: İbn-i Abbas -radıyallahu teâlâ anhüma- buyurmuştur ki: Benî Gıfar’dan bir kimse bana dedi ki: “Amcam oğlu ile ben bir yüksek dağ üstüne çıktık ki Bedir’in üzerine havâleli idi. Cengi temaşa ederek, garazımız bu idi ki hangi tâife bozulursa inip esvablarını yağma edelim. Bu hâlette durur iken yukarıda bir bulut inip bize yaklaştı. İçinden at âvazlarını işittik ve bir kimsenin ! ileri yürü Hayzum” de- diğini ben işittim. Amcam oğlunun yüreği koptu ve orada helak oldu, ben dahi helak olayazdım” dedi. Beyhakî ve Ebû Nuaym rivâyet etmişlerdir ki: “Hayzum” Cebrail aleyhisselâm’ın atının ismidir.”
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.